20 Ekim 2004, Çarşamba günü, Birgün’de bir haber vardı; İtalyan spor kulübü Internazionale Milano’dan -yani bizim bildiğimiz haliyle “İnter”den - gezegenin en afilili ‘isyan seslerinden’ biri olan Zapatistler’e destek...
Takımın kaptanı (fark ettik ki, ismi gibi kendi de güzel insan) Arjantinli Javier Zanetti önderliğinde harekete geçen kulüp, bir ambulans, formalar ve futbolculara uygulanan cezalardan oluşturulacak bir fonu, Maya yerlilerine, yani Zapatist’lere aktaracakmış. İnsanın her daim ceza alasını getirecek uygulamaya ilk imzayı atan Zanetti. Gönderdiği paraya ilave ettiği kelama bakalım: “Daha iyi bir dünyaya, tüm insanların kendilerine özgü kültürel farklılıklarının ve geleneklerinin var olduğu küreselleşmiş bir dünyaya inanıyoruz. Bu nedenle köklerinizi korumak adına verdiğiniz mücadeleye ve fikir savaşına destek veriyoruz''. Ne denebilir ki? İşte, tam da “sahalarımızda görmek istediğimiz hareketler”den' biri! Üzerine yığınla laf edilecek bu nefis hareketin iki yönünde daralmak gerekir. Birincisi; Subcommandante Marcos’un ifadesiyle “yüzü olmayan insanlar''ın , konumuz gereği futbolla, ama genelde müzikten, edebiyata, kadın-erkek ilişkilerinden, doğa tasvirlerine, mücadelelerine yedirdikleri, insanlığa nefes aldıran alanlarla olan ilişkileri. Bu topraklardan bakınca, hakikaten imrenilesi bir bilek hareketi; son derece estetik, göze ve akla hoş gelen mücadele biçimi. Darısı başımıza...
İkincisi; ‘bizim’ Emre’nin durum karşısında nasıl tavır alacağı? “Ulen ne iş? Kaptana bak, bizim ekmek parasını teröristlere yedirecek. Hayır, bir şey değil, Kulüp de bu işe teşne, neyse sesimi çıkartmayayım, ben futboluma bakayım'' mı diyecek? Yoksa, Galatasaray’dayken Kulüp’ten ve memleketten çıkmayan “malum” zihniyetten sıyrılıp, Zanetti Abi’sinin yanına gidip, “Abi, hayrola, kim bu Zapatistler?'' mi diyecek? Ben pek umutlu değilim, ama insan bir yandan Münir Ceylan’la cezaevinde kısa bir zaman geçiren Tanju Çolak’ı hatırlamadan edemiyor. Muhterem, cezaevinden çıkınca, demokrasi kortejine girmeye kalkmıştı da, kulağı tekrar çekilince pısmıştı. Belki Zanetti, arkasına Marcos’u da alarak daha bir alan daraltabilir. Kim bilir?
Dünyanın en çok izlenen oyunun, yine en çok izlenen takımlardan birinde top koşturan Zanetti’ye, belki Zapatistler için büyük, ama “başka türlü hayat” mücadelesinin resmi için küçük bu fırça darbesi nedeniyle yürekten teşekkür. Bir de tavsiye kendisine: İlk fırsatta Negri’nin kapısına dayansın. Konuşacak, pek çok şeyleri varmış, anlaşılan.
Not: Valencia: 1- Inter: 5.
Anlaşılan iyi orta gol getirmiş!
(22 Ekim 2004 tarihinde Birgün'de yayımlanmıştır.)
(Kâr amacı gütmemek şartı ile bu yazının tüm hakları, yazarını ve kaynağını belirtmek kaydıyla kullanmak isteyene aittir...)